Rekabet ve Pazarlama-3
Geçen hafta pazarlamanın pazarlama iletişimi tarafında kendinize sormanız gereken basit soruları ortaya koymaya çalışmıştım. Bu sorulara ilişkin bir şeyler yapıyor olmanın veya planlıyor olmanın büyük, küçük demeden her şirketin gündeminde olması gerektiğinin de altını çizmiştim. Bu sayıda da pazarlamanın şu meşhur 5 P’sine bakalım ve bunu yaparken de kendi işimize, pazarlama felsefesi ve uygulamalarımıza bir bakalım, bu konularda en azından arkamıza yaslanıp bir bakalım istiyo
Basit Pazarlama İletişimi Soruları
- Yaptığınız işe, firmanızda yaşatmaya çalıştığınız kimliğe uygun bir markanız var mı?
- Bu markayı tescil ettirdiniz mi?
- Bu markayı bir çok noktada (kartvizit, taleba, şirket dökümanları, vs) göstermenizi sağlayan görsel ve estetik standardları uygun (tercihen işin uzmanı ajansların/ grafikerlerin tasarladığı) bir logonuz var mı?
- Bu logoyu her noktada aynı oransal ölçüler, aynı renkler, aynı görsel kalitede kullanıyor musunuz?
- Şart olmamakla beraber bu marka ve logoyu ve sizin pozisyonlanmanızı destekleyen bir sloganız var mı? Örneğin benim çalıştığın şirketin sektördeki liderliğini anlatmak için kullandığımız ‘ Bilişimin 1 numarası’ sloganı. Veya Superonline’ın Internet de bizden iyisi yok anlamında kullandığı ‘Türkiye’de Internet eşittir Superonline’ sloganı.
- Bu marka ve logonun hedef müşteri kitlenizde ne kadar bilinir, tanınır olduğuna dair bir fikriniz, daha önemlisi rakamlara dayanan bir analiziniz var mı?
- Bu bilinirlik konusuna bakarak kendi boyutunuza, bütçenize, hedef kitlenize uygun bir iletişim stratejiniz var mı? Bence kesinlikle bir iletişim stratejisine uymak büyük şirketlerin işi, bu iş bizim boyumuzu aşar, bu işler için bizim harcayacak paramız yok diye düşünmeyin. Son derece odaklı, mantıklı bütçeler içerisinde de markanızın bilinirliğini ve dolayısı ile önce alışılmışlığını, sonra da güvenilirliğini arttırmanız mumkun.
- Böyle bir iletişim planı için görüş alabileceğiniz, daha ideali beraber çalışabileceğiniz bir uzman veya uzman şirket (halka ilişkiler veya reklam ajansları) var mı?
- Hedef kitlenize en güçlü şekilde ulaşabileceğiniz mecralar (iletişim platformları) konusunda bir fikriniz var mı? Ya da bu bilgiye nasıl ulaşabileceğinizi biliyormusunuz?
- Reklam kokmayan ama firmanızın, markanızın duruşu, yarattığı müşteri değeri konusunda hedef kitlenizi bilgilendirecek haber, makale, başarı öyküleri konusunda yazılı, görsel basında yer almaya ilişkin bir stratejiniz, planınız var mı?
- Yukarıda saydığım tüm konularda kendinizi önemli rakiplerinizle kıyaslıyormusunuz?
- Bunu hangi frekanslarla yapıyorsunuz?
Umarım bu sorular anlaşılırdır ve sizlerin zihninde en azından bazı soruları tetiklemiştir. Bu arada bu yazı çıktığında geçmiş olacak olan bayramınızı kutlar, bayram sonrasına sağlıklı ve keyifli bir başlangıç yapmış olmanızı dilerim.
Sağlıcakla kalın…