Bilinmeyen korkutur mu? Korkutur, ama heyecanlandırır da. Yani damarlarınızda hala kan dolaşıyorsa. Biz ailece böyle bir bilinmeyene doğru yelken açtık yaklaşık 10 ay önce. Benim profesyonel olarak uluslararası bir kariyer yapmalıyım hırsım tuttu, eşim zaten dünden hazırdı (hazırmış), çalıştığım şirketde bana Dubai’de bir fırsat sundu, derken 10 aydır buralardayız. Yani değişim aslında önce profesyonel niyetlerle başladı ama anladım ki hiç bir zaman onla sınırlı kalmıyor, aslında hayatı değiştirmekten bahsediyoruz. Şu herkesin ağzında olan konfor alanı klişesi de doğruymuş meğer. Farkına varmadan hafif yağlanıyor, yerine alışıyor, otomatik pilota alıyormuşsun.
Hem profesyonel anlamda, hem de özel hayat anlamında bayağı bir zorlandık, hala da zorlanıyoruz. Ama ciddi şekilde heyecanlı ve öğretici bir yolculuğun da tam ortasına düştük.Gözünü, kulağını, duyularını açık tutarsan öğrenecek çok şey var. Profesyonel anlamda Türkiye’de işini oturtmuş, başarılı olmuş, çalıştığı insanlara liderliğini kabul ettirmişken, birdenbire “Kim bu adam, nerden çıktı?” tavrı ile karşılaşıveriyorsun. Eskiden %100’ü Türk bir takımla çalışırken, birdenbire %100’ü Türk olmayan bir takımı karşında buluveriyorsun. En hararetli tartışmaları, en zorlu konuşmaları bile ana dilin olmayan bir dilde yapmak zorunda kalman da her şeyin üstüne tuz, biber vazifesi görüyor.
Özel hayat tarafında dudak uçuklatan fiyatlarla ev kiralıyor, bir evi yeniden oluşturmak bütün detayları ile ne kadar da zormuş oluyorsun. Araba almak, elektriği, suyu bağlatmak, Internet işini halletmek, bankada hesap açmak, vs,vs. Yeni bir şehir ve ülke, bazen insana kendini yeni bir gezegende gibi hissettirebiliyor. Tabii Ortadoğu ve hatta daha da doğudan gelen insanların biz Istanbullulara çıldırtıcı gelen yavaşlığı ve umursamazlıklarını da unutmayalım. Haklarını yemeyelim, hepsi değil, bazıları, her zaman değil, zaman, zaman. Ama ne demiş Nietzshce; “Beni öldürmeyen şey beni güçlendirir”. Güçleniyorsun, derin kalınlaşıyor. Kabuğunu kırmak ve buna ilişkin cesaret içten, içe besliyor seni, geliştiriyor. Kısaca zorlanmıyor değiliz ama çok memnunuz bilinmeyene yelken açtığımız için…
Sevgili Serdar Bey,
Yazınızı okuduğumda bir kere daha farkına vardım ki, kalkıştığınız iş gerçekten hiç azımsanacak büyüklükte değildi. Ancak en önemli nokta karar vermek, kararınızı verdikten sonra bir de yanınızda sizi destekleyen kişiler oldu mu, eminim bu zorluklarla mücadele etme kısmı çok daha keyifli hale geliyordur. Çünkü emek sarfetmeden güzel sonuçlara ulaşamıyor insan. Ne mutlu ki, bilinmeyene yelken açtığınız bu süreçte iyi ya da kötü, sonucu nasıl olursa olsun sizi sonuna kadar destekleyen bir eşiniz ve dünya sevimlisi bir kızınız var:)
Yasemincigim cok haklisin. Birbirine kenetlenemezsen unufak olur, dagilir gidersin.
Insallah yakinda sen de cocuk sahibi olma mutluluguna ereceksin. Bekliyoruz 🙂