Liderlik fark yaratır. Hızlı değişim dönemlerinde etkili liderliğin varlığı veya yokluğu, yıkılma ya da hayatta kalma anlamına gelir. İçinden geçtiğimiz, teknoloji bazlı, yıkıcı ve yeniden yaratıcı değişim döneminde, zamanın ruhuna uygun bir liderlik anlayışını elimizde kandille aramak zorundayız. Bana göre en temel, en çekirdek değerleri değişmese de, liderliği, liderliğimizi bu çağa uydurmak, bir anlamda teknolojik tabiri ile güncellemek zorundayız.
Deneyimlerimi ve gözlemlerimi birleştirdiğimde dijital zamanlardaki liderlerin aşağıdaki tavırları sergilemeleri başarıları için kritik gözüküyor:
- Açık ve şeffaf iletişime yüzde yüz bir inanç. Bu konuda tam bir rol model olabilmek. Artık bilgi siz istemeseniz de her yerde ve çok hızlı yayılıyor. Burada nafile bir korumacı tavır yerine, proaktif bir şekilde doğru bilginin, doğru kanallardan yayılmasını sağlamak, aynı zamanda edilgen bir durumdan, etkin bir konuma geçme anlamı taşıyor.
- Bürokrasiyi sıfırlayabilmek. Tamam sıfırlamak zor, hatta imkansız biliyorum ama en azından bu amaçla yola çıkmak ve minimize etmek. Bu devirde artık büyük balık, küçük balığı değil, hızlı balık, yavaş balığı yutuyor. Çok kademeli, kağıt bazlı, uzun ve verimsiz süreçleriniz varsa, onları bir an evvel dönüştürmeniz gerekiyor.
- Hiyerarşiyi ortadan kaldırmak. Şirketinizde her geçen gün ağırlığını arttıran genç kuşaklar başka bir dünyada büyüdüler. Bir çoğu “doğuştan dijital” nesilden ve anne, babaları ile farklı bir ilişki kurdular. Eski zamanların uzman,şef, müdür, direktör, vs. konumları ve kademeleri onlara o kadar da fazla bir şey ifade etmiyor. Fikirlerini paylaşmak, konumları ne olursa olsun dikkate alınmak istiyorlar. Hız, verimlilik ve çalışan etkinliği için daha yatay ve daha demokratik bir düzen kurmak zorundasınız.
- Kurumiçi girişimciliğe alan bırakmak. Artık kritik kararları sadece üst yönetimin aldığı, geri kalan kadronun büyük oranda uygulayıcı olduğu ekiplerin işi çok zor. Dünya o kadar kompleks, çok katmanlı, hızlı ve kaotik ki, herkesin oyuna katılması, tüm bedeni ve yüreği ile katkıda bulunması gerekiyor. Bunun için insanlara alan bırakmak, inovatif fikirlerin önünü açmak ve girişimci profilleri desteklemek, denemelerine izin vermek zorundasınız.
- Ekosistem fikrine inanmak ve yatırım yapmak. Bugünün dünyasında şirket içi ve dışı arasındaki sınırlar inceliyor, hatta yer, yer yok oluyor. Öte yandan kaynaklar kısıtlı ve artmayacaklarını hepimiz biliyoruz. Modern zamanlardaki liderliğin şirket etrafında doğru bir ekosistem kurabilmesi ve doğru kurgu ile dış kaynaklardan muhakkak yararlanabilmesi gerekiyor. Hatta büyük kurumların kendi etraflarında iş modellerine katkı sağlayacak bir startup ekosistemini bilinçli bir şekilde kurgulamaları ve yaşatmaları gerekiyor.
- Kültürel dönüşümü tetiklemek ve liderlik etmek. Sonuç olarak yukarıdaki konular hazırlayana bağlı olarak belli farklılıklar gösterebilir. Ama liste nasıl olursa olsun, kesin olan bir konu var, o da tümünün şirket kültürü ile bağlantılı olduğu. Dolayısı ile doğru liderliğin, kültürel dönüşümü hem tetikleyecek, hem de sürdürebilecek bir kapasiteye sahip olması ve varılmak istenen yeni kültürün ilk günden rol modeli olabilmesi gerekiyor.
Liderlik, insanların ve kurumların hayatlarında fark yaratabilmek, belki hep heyacanlıydı ama dijital zamanlarda bu heyecanın tepe noktasına vardığını görmekten ben kendi adıma büyük keyif alıyorum.
Not: Bu yazı Turkishtime dergisinin Şubat sayısında yayımlanmıştır.