Verbier
Geldik İsviçre serisinin son durağına. Adı güzel, kendi güzel Verbier. Tabii kendi güzel derken tenha iken güzel demek daha doğru. Bizim son günlerimizde İngiliz güruhu kalabalıklaşınca, Verbier‘in nasıl bir Bodrum-Gümbet haline dönüşebileceğini gördük. Biz Internet’den otel ararken, özellikle Trip Advisor‘da ki yorumlarda merkeze çok yakın otellerdeki gürültü problemi öne çıkıyordu.Gördük kü az bile yazmışlar. Cıvcıvlı günlerinde Medran ana liftine çok yakın otellerden uzak durmak lazım.
Bu arada Verbier için araba kiralarken kar lastiklerine özel dikkat gerekiyor. Benim gördüğüm kayak merkezleri arasında çıkış yolları en dik ve virajlı olanlardan bir tanesi. Kar lastiği olmadan, araba kullanmayı kuzey ülkelerinde öğrenmediyseniz işiniz biraz zor. Kasabanın kendisi bayağı dağıtık ve bence bir Chamonix kadar sevimli değil. Ama Bodrum benzetmesi öylesine kullandığım bir ifade değil. Gece hayatı çok seçenekli ve çok renkli. Bir grup arkadaş hem kayak yapalım, hem de her gece dağıtalım diyorsanız, hedefi 12’den vurdunuz derim. Gelelim tavsiyelere. Bir kere kaldığımız oteli lokasyon, kalite ve fiyat dengesi anlamında kesinlikle öneririm; Ermitage. Hem apres ski, hem de yemek sonrası için Farinet otelin barı 1 numara. Akşam yemeğinde bizim için tartışmasız en iyi lezzet, ambiyans karması Fer a Cheval oldu. Nam-ı diğer at nalı. Bize bir şekilde kısmet olmadı, pahalı olmasına rağmen en fazla konuşulan dağ restoranı ise Chez Dany. Biz yukarıda pistte iki bin küsur metredeki Cabane Mont Fort‘da öğle yemeği yedik, manzarası açısından hararetle tavsiye ederim, özellikle güneşli bir günde.
Pistlere gelince, eğer iyi seviye bir kayakçı iseniz Verbier süper. Pist dışı kayak seçenekleri nerdeyse sınırsız. Hele bir rehberle inanılmaz kayak günleri geçirilebilir. Benim gibi orta seviye bir snowboard’cu için de fena sayılmaz. Ama bazı noktalarda pistler arası geçişler inanılmaz düz ve ciddi zorlayabiliyor. Bir kaç defa Alev ve batonları canımı kurtardı, öyle söyleyeyim.
Bir de tabii unutmadan fiyatlarin ciddi pahalı olduğunu söylemeyelim. Orada tanıştığımız Rus sosyetesinden çok gezen arkadaşlar pahalılıkta ilk üçü St. Moritz, Zermatt ve Verbier olarak sıraladılar. Ben onların yalancısıyım. Ben çoluk, cocuk Verbier’ye gitmem. İlk defa gideceklere görmelerini tavsiye ederim. Ağırlıklı gece hayatı ve eğlence için…
Bu arada size pistlerde bir aheste snowboard’cu da göstermek isterim: Aheste Aheste