Önce ilk şoku atlatacaksın. Daha düne kadar burun kıvırdıklarından biri şimdi sen oldun. Alışacaksın. Eleştirmenin tatlı ağırlığı artık başkalarına ait, sen sorumluluk taşıyacak, çözüm bulan olacaksın. Liderliğini kabul ettireceksin. Dayatma ile olmaz, insanları kazanmanın yolunu bulacaksın. Eğer çocukların varsa, ebeveynlik ile yöneticilik arasındaki ortak noktaları hızlıca fark edeceksin. Edersen işin kolaylaşır. Bir defa devamli izlendiğini bileceksin. İnsanlar söylediklerine değil, yaptıklarına bakacaklar. Sonra da senin yaptıklarını yapacaklar. Dikkatli olacaksın, boş bulunmayı unutacaksın. Rol modelin sadece son moda ve teorik bir ifade olmadığını yaşayarak öğreneceksin. Sinirlenecek, dişlerini sıkacak, öfkeni kontrol edip, gülümseyeceksin.
Arada kalacaksın. Patronla, çalışanlar arasında. İş ortakları ile kendi satış organizasyonun arasında. Tedarikçiler ile satın alma organizasyonu arasında. Yöneticin ile sana direkt bağlı kişiler arasında. Tost olmaya alışacaksın. Hani o sık kullanılan laftaki gibi zevk almaya çalışacaksın. Şirketin bakış açısı diye bir şey olduğunun farkına varacak, iyi anlamaya ve anlatmaya çalışacaksın. İnsanlarla uğraşmanın hem dünyanın en keyifli, öğretici, geliştirici şeyi olduğunu görecek, hem de dünyanın en zor işinin dayanılmaz ağırlığını omuzlarında hissedeceksin. İletişim kanallarını hep açık tutacak, ulaşılır olacaksın. Her problemi çözmeye, her sorunu ortadan kaldırmaya, her değişikliği hayata geçirmeye gücünün yetmeyeceğini gördüğün zaman demoralize olmayacaksın, yapabileceklerine odaklanacaksın.
Sahi hala Yönetici olmak istiyor musun?
Merhaba,
Nadir de olsa bazı insanlar bu ve buna benzer iş,yoğunluğu taşımak ve yerine getirmek için doğmuştur. Bu yoğunluk ve tatlı gelen iyi stres olmasa, dünyaya küsebilecek insanlar var. Bizler onları bazen yönetici olarak karşımızda görebiliyoruz. Yeri geldiğinde namsız unvansız Ali veya Veli olabiliyor 🙂