“Akıllı Şirket”
Bir şirketin uçtan uca yapısını, anaçatısını ve bir anlamda anayasasını oluşturacak kritik soruların 2 hafta boyunca sizlerle üzerinden gitmeye çalıştık. Bu konu bir şirket yeniden yapılanırken veya kurulurken strateji, yapı, sistemler vs gibi başarı bileşenlerinin ya sıfırdan, ya da yeniden tanımlanmasını içeriyordu. Vizyon, Misyon, Hedefler, Strateji , Organizasyon/ Yapı, Ölçümleme/ Ödüllendirme fazlarının hemen hepsi şirketin kalıcı başarısı için eşit derecede ve birbirlerinden ayrılmaz şekilde önemliler. Burada benim ayrı bir konu başlığı olarak ele almadığım, ama her başlığın altında -günümüzde- olmazsa olmaz bir kritik başarı faktörü daha var. Şirketimizin “Teknoloji Kullanma Stratejisi”. Teknoloji bir şirkete strateji, vizyon, misyon veya iş hedefleri yaratmaz ama bunların gerçekleştirilmesi, rekabetin bu unsurlarda önüne geçilmesi doğru ve etkili teknoloji kullanımı olmadan başarılamaz. En azından içinde bulunduğumuz “Bilgi ve Hız Çağı”nda başarılamaz. Yani teknoloji kullanın, diğer alanlarda ne yaparsanız yapın başarılı olursunuz gibi naif bir görüş önermiyorum ama diyorum ki; şirketin ürünü, fikri, planları ne kadar doğru olursa olsun artık etkili teknoloji kullanmadan başarmanız veya başarılı kalmanız çok zor.
Peki hepimize zaman zaman öcü gibi gözükmüş, ne getirip ne getirmediği zaman zaman içimizde şüpheler yaratmış, çalışanlarımızın “Ne gerek var bunu bilgisayara girmeye” gibi tepkilerle direnç gösterdiği teknoloji gerçekten niye önemli, niye başarısı onsuz olmuyor?
İster bilimsel, ister dinsel yollardan gelin, herkesin üzerinde hemfikir olduğu konu doğadaki en “Akıllı” yaratığın insan olduğudur. İnsanın akıllı olarak tanımlanmasını sağlayan unsurlar için derin bir araştırma yapmadım ama benim aklıma gelenler aşağıdaki gibiler:
- İnsan öğrenebilir
- Çevresi ile ilişki kurup, muhakeme yeteneği gösterebilir
- Hafızası sayesinde öğrendiklerini depolayıp, gerektiğinde tekrar ortaya çıkarabilir
- İletişim kurabilir
- 5 duyusu ve içgüdülerinin zekası ile birleşimi sayesinde anlık gelişmelere tepki verebilir, tehlikelerden korunabilir
- Evrenin görünmeyen hızına en iyi uyumu, evrimi, gelişimi, değişimi ile insan sağlar
İşte bugün insana ait olan anlık olma, akıllı olma, öğrenme – Örneğin elimizi sıcak suya soktuğumuzda sinir ve acı sistemi nedeniyle anında geri çekme ve bu deneyimi kaydederek bir daha yapmama- yetenekleri artık gitgide şirketler içinde kritik başarı faktörleri oluyorlar. Bilişim dünyasının önemli isimlerinden Bill Gates’in kurumların teknoloji kullanımına ilişkin vizyonunu ” Sayısal (Dijital) Sinir Sistemi” kitabı ile açıklaması tesadüf değil. O da anlık olabilme, bu sayede doğru hızda olabilme, tepkiyi doğru hızda verebilme yetilerinin bilgi ve hız çağında öneminin altını çiziyor.
Bu konu moda tabiri ile derin ve yerimiz bir seferde tümünü kapsamaya uygun değil, dolayısı ile bir sonraki sayıda devam edene kadar sağlıcakla kalın.