“Akıllı Şirket-2”
Geçen sayıda hatırlarsanız ‘Akıllı’ tanımından başlayıp, bunun şirketlerin dünyasında ne anlama gelebileceği konusuna kadar uzanmıştık. Bir önceki yazıda da anlatmaya çalıştığım gibi akıllılık daha çok canlılara ve tabii ki esasen insanlara atfedilen bir özellik. Ama rekabetin geldiği nokta ve teknolojinin yaratabileceği kaldıraç etkisi ile şirketlerin de akıllı olmaları olanaklı ve hatta artık ayakta kalanlardan biri olmak için gerekli. Akıllı olma tanımının kapsamı içerisinde olan ‘canlı olma’ da çağın organizasyonlarının ulaşması gereken nokta için işimize yarayacak bir tanımlama.
Canlı nedir? Canlı 7*24 yaşar, dış dünyaya 100% açık ve entegredir. Duyuları ile dış dünyadan gelen her türlü sinyali (koku, ses, sıcaklık, vs) alır, değerlendirir ve gerekli durum değişikliği için harekete geçer. Örneğin bir Antilop rüzgar vasıtası ile yırtıcı hayvanın kokusunu alır, hafızası ve içgüdüleri sayesinde tehlikeyi kavrar ve beyninin kaslarına ilettiği emirle hareketlenerek kaçmaya başlar. Bu verdiğim örnekte saatler veya dakikalar değil saniyeler önemlidir. Tüm bu adımlarda bir kaç saniyelik gecikme yırtıcı hayvanın amacına ulaşması ile son bulabilir. İşte şirketlerin dünyasında gelinen nokta da da dış dünyaya (rekabet, yasa değişiklikleri, makro ekonomik değişiklikler, hedef kitle büyüme ve küçülmeleri, vs) gerekli tepkileri gerekli hızda veremeyen şirketler kendilerini yırtıcı hayvanın kucağında bulacaklar.
Canlı verimlidir. Kendisi için gerekli enerji için, gerektiği kadar (optimum) güç harcar, kaynaklarını maksimum verimlilikle kullanır. Örneğin bir Puma türü avının peşinden ancak avından alacağı enerji kadar güç harcayana kadar koşar. Eğer avından alacağı enerjiyi geçiyorsa avını kovalamak için güç harcamayı bırakır. Şirketlerin dünyasında da karsız, sadakatsiz ve elde edilmesi için potansiyel kazançtan daha fazla kaynak gerektiren müşteriler, peşinde koşmayı bırakmamız gereken müşterilerdir. Canlı, eğer koşullar öyle gerektiriyorsa, aynı birim kaynakla daha fazla sonuç almanın yolunu gelişererek, dönüşerek, bulur. Bir kaktüs’ün bir damla sudan bir litre suymuşcasına büyüme, hayatta kalma gücü üretebilmesi böyle bir verimlilik örneğidir. Şirketler de kriz anlarında ya aynı kaynakla daha fazla iş yapmanın yolunu bulurlar ya da kaybolan türler arasına adlarını yazdırırlar.
Şu ana kadarki görüşlerimizi bir toparlarsak ‘Canlı’ :
- Adı üstünde 7*24 yaşar
- Dış dünya ile sürekli aktif veya reaktif bir ilişki içerisindedir
- Bu ilişki ile ortaya çıkan verileri değerlendirir, depolar, gerekirse düşünce ve hareket sistemine iletir
- Verimlidir, enerjisini hep kazanacağı enerjiyi hesaplayarak kullanır
- Verimlidir, hep optimum (en az güçle en iyi sonuç veren denge noktası) konumu arar
Peki şirketler hangi somut adımlarla canlı gibi olabilir, ölçek bağımsız olarak canlı,akıllı şirket olunabilir mi? Bunu günümüzün teknolojisi nasıl kolaylaştırmaktadır, olanaklı kılmaktadır, gibi konuları isterseniz bir sonraki sayıya bırakalım.
Bir sonraki sayıda devam edene kadar sağlıcakla kalın.