Gözlerini Istanbul’da kapat, Toskana’da aç. Ben Adatepe köy meydanında böyle hissettim. Neyseki köyün tamamı SİT alanı olarak belirlenmiş. Evlerin hepsi eski, taş kesme olunca inanılmaz bir estetik bütünlük sağlanıyor. Bir anda kendini Ortaçağ’dan kalmış bir Avrupa köyünde hissediyorsun. Köy meydanına bakan Adatepe Pansiyonları, kendine artık çok kullanılmaktan eskimiş ‘butik otel’ tanımını yakıştırmamış. Bence gayet iyi de yapmış, sayesinde çocukluğumuzdaki tatil- pansiyon ilişkisini yeniden yad ettik. Meydan da klasik bir çınaraltı köy kahvesi ve biraz ilerisinde harika gözlemeler yapan bir çay bahçesi köye hem karakter, hem de lezzet katıyorlar.
Adatepe hemen yakınındaki Yeşilyurt köyüne göre daha az tanınıyor. Bence görsellik açısından daha güzel olmakla beraber biraz daha tenha, biraz daha enerjisiz. En önemli nedeni gerçek köylülerin sayısının çok azalmış olması. Yaklaşık 400 hanenin artık sadece 16’sı köylü, geri kalanı büyük şehirden devşirme ve devamlı köyde yaşamıyor. Bizim pansiyondan aşağı, yukarı 20 dakikalık çok güzel bir yürüyüşle Zeus altarına ulaşılıyor. Zeus’un Truva savaşını seyrettiği yer olarak atfedilen mekan inanılmaz bir manzaraya sahip. Eğer bir yerden oturup seyrettiyse, buradan başka bir yeri seçmiş olamaz. İnsanın kendini rüzgara bırakıp, uçarak körfezi dolaşası geliyor. Köyün içi de ayrı bir alem. Her sokak başka bir sürprizle, her köşebaşı ayrı bir evin, farklı güzelliği ile dolu. Bir huzur, dinginlik hissi taşlardan insana geçiyor, içine işliyor.
Ege. Adı güzel, kendi güzel Ege. Kuzeyi ayrı alem, güneyi bir başka. Kokusu, rüzgarı, denizi ve balığı ile çok ayrı kalmamak lazım. Bakalım bir daha ki geliş ne zamana kısmet olacak… Ben de yazıyı gezi dergisi tadında bitireyim:
Kalmak için: Adatepe Pansiyonları- Adatepe köyü
Yemek için: Küçükkuyu- Behramkale arasında sahile sıfır Balıkçı İrfan. Taze balık ve bira ikilisi çok iyi oluyor…
Yürüyüş: Adatepe köyünden Zeus Altarı. Yolda kafayı kaldırıp bakın, sincapları göreceksiniz.
Ziyaret için: Yeşilyurt köyüne uğramadan olmaz. Çetmi Han’ın yeni lokantasının yemekleri de, manzarası da güzel.
Ağız tadı için: Çanakkale çarşı içinde orijinal Babalık’tan peynir helvası. Çayla süper gider, haberiniz olsun.