Bekarken ve tek başına yaşamanın keyfini sürerken, eve haftada bir gelen gündelikçiyi -bir şekilde bir aile büyüğü yakınlığı sağladığımız Hatun hariç- nerdeyse görmezdim bile. Arkadaşlarımın bile bir kaç günden fazla kalması bana batarken, evde yatılı bir yardımcı fikri bana farklı galaksiler kadar uzaktı. Derken evlendik ve yaşam değişti… Önce -eşimde o zaman çalıştığı için- gündelikçi kadının gelişi sıklaştı ve ben sabah çıkarken, akşam geldiğimde (tabii geliş-gidiş saatlerinin düzene girmesinin de rolü var bunda) yardımcı ile karşılaşmaya, adlarını öğrenmeye, genelde bir dram olan hayat hikayelerinin içine girmeye başladım. Ama bu değişiklik bile evde bizimle kalan bir yabancı fikrine hiç bir şekilde yaklaştırmamıştı beni. Bunu yapanlara da biraz burun kıvırıyordum açıkcası.
Derken evlilikten de büyük olan değişiklik gerçekleşti, Zeynep hanım vasıl oldular. Ve hamileliğin başından beri Alev’in planladığı, benim korktuğum, ama gelişinin önünde duramayacağım yatılı kadın dönemi başladı. İlk yatılı kadını arabaya koyup, valizi ile beraber eve getirişimiz dün gibi aklımda. Herhalde onun için olduğundan çok daha fazla benim için bir şoktu yaşadığımız. Ve alışmam bayağı bir süre aldı. Başlarda çok söylendim, özel hayatıma tecavüz edildiğini hissettim ama insan doğası malum, alıştım. Yakın zamanda yaşadığımız Dubai’de dahil olmak üzere 4 yıldır belli aralıklarda hızlı değişikliklerle, belli dönemlerde sabit isimlerle bu dönem devam ediyor. Özellikle ikinci kızımızın doğumundan sonra evde yatılı birisinin olmaması fikrini unuttum, hatta evde yatılı biri olmaması, cep telefonunun olmaması gibi bir duruma dönüştü.
Bir kaç gündür evde bir yatılı yardımcı yok ve bu koşullarda geçirdiğimiz ilk haftasonu 4 kişilik bir ailede, evde birisi olmaksızın nasıl bir iş yükü olduğunu hem Alev’e, hem de bana güzelce gösterdi. Özellikle de kızların biri 4 yaşında, diğeri de 7 aylıksa. Bu işin zorlayıcı tarafı. Güzel tarafı işe şu; evde tembellik yapmıyor, çocuklara daha fazla vakit ayırıyor, daha gerçek bir aile gibi hissediyorsun. İşleri ihale edecek birisinin olmaması, senin ister istemez daha aileye dair bir adam, kadın olmanı sağlıyor. Tabii bu benim fikrim, Alev ne düşünür bilemem…:)
“Alevin planladigi, ben korktugum…” kısmı super, benim de esimi yatılı kadın için ikna etmem 3 yılımı almıştı 🙂 Sanirim bütün anneler hain bir şekilde bu planlarını hayata geçiriyorlar er ya da geç!
En sonunda max. 30 yaşında Rus bir bayan olması şartıyla kendisini görüşmelere ikna etmiştim, bahtina turkmen çıktı ama artık idare ediyoruz… 🙂
Yil 2000, dort kisilik ve yardimcisiz bir aile olarak Istanbul’a adim attigimiz ilk hafta 1inci yatili yardimcimizla basladik, 2007 Subat ayinda tekrar ABD yolcusu olurken 24uncu ile vedalastik. Ne onlarla ne onlarsiz olabilen 7 yili yazmayi becerebilsem senin yazdiklarini yazardim ancak.. yardimcisiz olmanin artilari konusunda yuzde yuz hemfikirim..