Hafta Sonları
Yaşadığım anı her yerde anlatıyorum. INSEAD’daki yönetici eğitiminde, dersi veren profesyonel iş koçu sordu: ‘ Sizce iş-yaşam dengesini hangisi daha iyi anlatır, bir terazi mi, yoksa bir üçgen mi?’ Tabii herkesin aklına denge deyince önce terazi geliyor. Koç, doğru yanıtın üçgen olduğunu söyledikten sonra tahtaya bir üçgen çizdi. Bir köşesine iş, bir köşesine de aile yazdıktan sonra sordu: ‘ Sizce bu köşede ne olmalı?’. Bir süre tartışıldıktan sonra doğru yanıt bulundu. Son köşede de “sen” olmalıydı. Yani asıl denge iş ve aile arasında değil, aslında kendine ait bir şeyler yapabildiğinde sağlanıyor. Haftada bir kaç saat dahi olsa, insanın kendine zaman ayırabilmesi, nefes alabilmesini, gerçek anlamda rahatlamasını ve pillerini şarj etmesini sağlıyor.
Benim gibi bir tempoda çalışıyorsanız, ve biri 3.5 yaşında, diğeri ise 6 aylık iki kızınız varsa, bu zamanı ayırmak da hiç kolay değil. Hele hele hafta içi neredeyse olanaksız. Dolayısı ile geriye ancak hafta sonları kalıyor. Tabii hafta sonları aynı zamanda ailenize ait. Ben hem aileye, hem de kendime ait bir aktivite yapabildiğim hafta sonlarında gerçekten dinleniyorum. Bir süredir Göktürk’de oturuyoruz. Bu çevrede hafta sonu aile aktivitemiz eşim ve büyük kızımla beraber kapalı havuzda yüzme. Son zamanda buna bir tane de kendim için aktivite eklemeyi başardım. Bizim buradaki Kemer Mall adlı alışveriş merkezinin içinde Kemer Kayak diye bir yer var. Buraya ilk taşındığımız zaman dışarıdan bir spor ürünleri mağazası zannettiğimiz yer, meğerse bir kayak ve snowboard eğitim merkeziymiş. Kapalı bir alanda, istenilen eğimi alan ve bir kar pisti dokusu verilmiş yüzey üzerinde ciddi bir efor harcanarak, dağa gitmeden ciddi bir eğitim alınabiliyor. Aynı zamanda saatte yaklaşık 700 kalori harcanan bir egzersiz de yapılmış oluyor. Tabii bu tip bir aktivite çok da uzun süre sadece sana ait kalmıyor, bir bakıyorsun eşin de ders almaya başlamış 🙂