Küçük Güzeldir
‘Küçük Güzeldir’ Ekonomist E.F. Schumacher’in global üretim ekonomisinin sıkıntıları ve çelişkileri üzerine yazdığı ve belli kesimlerde ciddi ses getiren kitabının adı. Her ne kadar 100% benim sizlerle paylaşacağım fikirlere bir zemin oluşturmasa da, kitaba adının veren temanın bu derginin okurları ve burada işlemeye çalıştığımız konular açısından önemli bir tanım olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde, değişik şirketlerle yaptığım görüşmelerde zaman zaman küçük şirket kategorisinde olmaktan ve hele hele KOBİ diye adlandırılmaktan rahatsızlık duyulduğunu gördüm. Bunun arkasında Akdenizli kültürümüzden, bir an evvel büyüme güdüsüne, kabuk değiştirme isteğinden, kaçırdığımız trenleri yakalama hırsına kadar bir çok neden olabilir. Arkadaki neden ne olursa olsun bana göre değişen global şartlarda avantaj olabilecek bir özelliğin, bir eksiklikmiş gibi görmemize, algılamamıza bir son vermeliyiz.
Küçük hızlıdır. Çevikdir. Esneklik katsayısı yüksektir, daha kolay strateji, yön değiştirebilir. Bilgi ve iletişim teknolojlerini kullanarak kendi gücünü bir kaç arttırabilecek bir kaldıraç etkisi yaratırken, küçük olmanın tüm maliyet avantajlarından yararlanabilir. Daha az, ama kaliteli kaynakla kişi başı ciro, kar, masraf gibi kriterlerde çok verimli bir iş ortamı oluşturabilir. Internet’in mesafeleri ve fiziksel algıları yok ettiği bir zaman diliminde Internet avantajlarını iş akışına katarak, büyük rakiplerinden çok daha güçlü bir algı yaratabilir.
Kıssadan hisse KOBİ’lerimiz küçüklüğe, ölçeğe takılmadan doğru vizyon, doğru strateji, doğru insan kaynağı ve organizasyonun yanısıra çağın gereği teknoloji kaldıracını kullanarak cüsselerinden beklenmeyecek verimlilik ve güç seviyelerini yakalayabilir, ciddi ve global rekabet ortamında geçerli başarılara imza atabilirler. Patronlarımız, yöneticilerimiz global bilgi ekonomisinin yeni şartlarını gözeterek bir an evvel ufak ve zayıf piyade şirketlerden, küçük ama güçlü, çevik, her koşula esnekce uyum sağlayabilen komando şirketlere dönüşmenin adımlarını atmalılar.
Bence ilk adım şirketin bugün içinde bulunduğu resmi iyi okumak ve gloabal başarı için gerekli vizyonu net bir şekilde belirleyebilmek. Geleceğine ilişkin vizyonu netleştirdikten sonra da yukarıda sıraladığımız doğruları oluşturacak adımları atmak. Bu aksiyonlar için kendimize hangi soruları sorabileceğimizi bir sonraki sayıya bırakalım.
Bir sonraki sayıya kadar sağlıcakla kalın.