Blog işi kanıma 2006 gibi Türkiye’de girmişti ama bir türlü başlayamadım. 2007’deki Dubai transferi ve yarattığı heyecan ve deneyim fırtınası esin perimi nihayet tetikledi ve dökülmeye başladık. Bu tutkulu başlangıç, Arap yarımadasının harala, gürelesine yenik düştü ve ilk arayı verdik. Türkiye’ye dönmek yazmaya yeniden başlamak için iyi bir vesile olmuştu. Ama Türkiye’miz her açıdan yorucu bir ülke, gündemi yeter, adamı harap eder. Dolayısı ile yazılara ikinci bir ara vermiş olduk. Tabii bir yandan ülke ve Istanbul koşturmacası, bir yandan çok yoğun bir iş, bir yandan iki tatlı cadı barındıran bir aile derken arada tost olunca kişisel blog’da bu durumdan nasibini aldı.
Şimdi kolları tekrar sıvıyoruz. Çünkü hayatıma yeni bir pencere açmaya ihtiyacım var. Yazmak ve paylaşmak da bu pencereyi açıyor, en azından aralıyor. Amatör oyunculuk ve kısa filme yakın zamanda ciddi zaman ayırmak hayal gibi gözüküyor, o zaman kalemimizle, yazdıklarımızla besleneceğiz. Çekirgenin üçüncü sıçrayışı uzun soluklu olsun, yeniden başlıyoruz.
Başlık bir Nülüfer şarkısı gibi olmuş 🙂
Nülüfer şarkısı gibi olamaz tabii ki; olsa olsa Nilüfer şarkısı gibi olur 🙂